22 Aralık 2013 Pazar

Okuma Sevdası : Cin Ali'den Bugünlere

Kendimi bildim bileli kitapların hayranıyım. Bilmiyorum; ailemde okumaya aşık, okuma delisi bir ben varım. Sevdiğim kitapları alıp; kitaplığıma koymak beni çok mutlu ediyor. Ama çevremdekiler bu sevdamdan rahatsızlar. Taşınırken ve  kitaplık rafıma sığmayanları kutularda tutarken özellikle annem çok rahatsız oluyor. "At şunları ne yapacaksın, ver birilerine!" der durur. Ama "Cin Ali" ve "Mini Okuma Dizisi" ni bile atmaya kıyamayan ben, nasıl kitaplarımı dağıtayım. Kabus gibi vallaha.








 Küçükken aldığım tüm harçlığımı kitaba verirdim. Hele kitapçıdan sevdiğim bir kitabı almaya gitmek... Beni ölesiye mutlu ederdi. Hatırlıyorum da bir gece yarısı okuduğum kitap bitti diye o gece sabaha kadar ağlamıştım. Bir gün de ablama çok sevdiğim kitabı okuması için ne diller dökmüştüm. Aklım almıyordu bir türlü kitap okumayı sevmeyişlerini. Ne güzel şey okumak. İnşallah oğluma da bu sevdam geçer. Bu sabah onu benden önce kalkıp elinde "Kurşun Asker"i okumaya çalışırken görmek beni müthiş heyecanlandırdı. İnşallah bu hep böyle devam eder.
  O zaman harçlığım bin liraydı ve tamamını kitaba veriyordum.
  

6 Aralık 2013 Cuma

Keş

Süzme yoğurdu iyice süzüp tuz ile yoğrulup havadar ve gölge bir yerde beyaz sabun kalıbı gibi hale getirilerek kurutulması sonucu ortaya çıkan bir lezzettir; keş. Makarna  ya da en güzeli eriştemizi hazırladıktan sonra servis tabağına alıyoruz. Üzerine tereyağında rendelenmiş keşimizi çıtır çıtır kavurup döküyoruz. Haydi buyrun sofraya. afiyet olsun.

  

Yoğurtlu Yeşil Mercimek Çorbası - Olsa da Yesek :)

Bir çorba bu kadar mı lezzetli olur, bu kadar mı güzel kokar. Mmmmmm. 
Köyümüzün yemekleri, hepsi birbirinden güzel, birbirinden lezzetli. Yok olup gitmesin bu değerlerimiz, çocuklarımıza, torunlarımıza, onların çocuklarına... Devam etsin istiyorum.

 Malzeme Listesi:
  • 4-5 yemek kaşığı süzme yoğurt
  • 4 yemek kaşığı un
  • 1 yumurta
  • 1-1,5 su bardağı yeşil mercimek
  • kuru soğan
  • nane, kekik, tuz, toz biber
  • tereyağ
Yapılışı:
Öncelikle bir miktar suda yeşil mercimekler haşlanır. Bu sırada baharatlar hariç kalan malzemeler blendır ile pürüzsüz bir kıvama getirilir. Kaynayan mercimek suyundan yavaşça yoğurtlu karışıma eklenerek çırpmaya devam edilir ki çorbamız kesilmesin. Hemen ardından hazırlanan karışım kaynamakta olan mercimeklere yavaşça ilave edilir. Tabi bu arada çorbamızı sürekli karıştırmayı ihmal etmeyelim. Kaynamaya başlayınca altını bi miktar kısıp, arada sırada karıştırmak yeterli. Bu aşamada tuz, çok az kekik ve kekikten daha fazla miktarda nane ekleyebiliriz. Yeşil mercimeğimiz yumuşayınca çorbamız pişmiş demektir. Yağ tavasına bir çorba kaşığı yağ koyalım. Çok az soğan doğrayıp, yağda soğanı kavuralım. Ocağın altını kapatıp toz biberi ekleyelim ve direkt çorbanın üzerine dökelim. Cosss diye çıkan sesi duymalısınız. Afiyet olsun.



Sınıfımdan İnciler

















Öğretmenler gününde öğrencilerimden bugünün anlamı ile alakalı bir resim çizmelerini istedim. Yapılan resimlerden, evde keserek figürler çıkardım. Sonra fon kartonuna istediğim şekilde yapıştırdım. Sonunda böyle bir resim ortaya çıktı. Güzel değil mi?

Bunlar da patates baskısı resimlerimiz. Tabi bu aşamaya gelmesi için birkaç deneme yapıldı, atıldı, karalandı, yerlere bulanık sulu boya suları döküldü, daha neler neler. Aslında çocuklar patates baskısı dediğimizde ellerindeki patatesi boyayıp sol üst köşeden başlayıp sıra ile şekilleri tablo oluşturur gibi yapıştırıyorlar. Ben sevmiyorum öyle sıraya geçmiş görüntüyü. İllaki dokunmak, yönlendirmek istiyorum o minik elleri. Nasıl, gelişme var değil mi?
Yukarıdaki saksıdaki çiçekler ise bana ait. Dersin bitimine son 35-40 saniye kala dayanamayıp, elime geçen ilk fırça ile bunu yaptım.




  Ritmik sayma için hazırladığım duvar süslerimiz. Devamı yakında.









Nevresim Takımı Diktim :)

Dikiş dikmek oldum olası hoşuma gitmiştir. Küçüklüğümde hep annemin dikiş makinesinin başına geçer bir şeyler dikmeye çalışırdım ama bir iki dakika içinde annem başıma dikilir; "Makineyi bozacaksın, iğneyi kıracaksın, sonra dikmeyecek görürsün!!!" veryansınlar içinde beni makinenin başından zorla kaldırırdı. Daha sonraları öğrendim ki tüm bu veryansınları; bu dikiş işlerine olan aşırı merakım okumama engel olacağını düşündüğündenmiş. Arada sırada da olsa annemin görmediği zamanlarda kaçamaklar yapıp, makinenin başına geçtim; dikişimi diktim, kitabımı okudum. Aklıma koyduğum her işi yaptım. 
 İşte o zamanlardan bu zamana gelinceye kadar kaçamak dikişlerden sonraki ikinci gerçek dikişim. Bu da oğlum için oldu; ilki şu adreste.
Nevresim için tarif etmeye gerek yok sanırım, acemi bile sayılamayacak ben bile yaptıysam siz hünerli bayanlar kim bilir ne muhteşem şeyler ortaya çıkarırsınız.
 Ama şu var ki; ilik açma aparatı muhteşem bir şeymiş. Takıyorsun makineye ilik açma ayağını; sırasıyla 1-2-3-4 numaraya getiriyorsun dikiyorsun, işte bu kadar basit. Sonra şu üstteki resimde gördüğünüz alet yüzyılın buluşu bana göre :) Çok zevkliymiş bu iş.
 Ayrıntıya dikkat eden hanımlar hemen görecekler küçük hatayı. Yorgan ağzını ayak ucu yerine baş tarafına yapmışım. Bu da nazar boncuğu olsun bu seferlik. Herkese iyi hafta sonları... Sevgiler...








19 Kasım 2013 Salı

Ankara'da Gemi Olursa...

Modelcilik zor zanaat. Model gemi yapımıyla uğraşan, bu alanda aşırı ilgisi olan bir eşinin olması belki daha da zor. Abim son yıllarda model gemi yapımına aşırı merak saldı. Hoş kötü alışkanlıkları yok ya diyenleri duyar gibiyim. Ama iş aslında hiç de öyle değil. Öyle masraflı ki, şu mini minnacık bir gemi ortaya çıkıncaya kadar zaman mı dersin, para mı dersin bilemiyorum. Neyse başlamış artık böyle bir işe bana da destek olmak düşer. Bu amaçla ben de kolları sıvadım; bol bol fotoğraf çekmeye başladım. 
Geçen yıl Marmaris'te çarşıyı gezerken bir hediyelik eşya dükkanında model gemi görmüştüm. Abimin yaptıklarını gördükten sonra dükkandaki hiç cazip gelmedi doğrusu. 
Bu adreste de abimi iş başında görebilirsiniz. İsterseniz siteyi inceleyip; modelcilik hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Almak isteyenler yorum yazarak bana ulaşabilirler. Yaptıklarından bir kaçı...