Bayram Pastası :)

Bugün; varlığıyla hayatıma anlam katan, onsuz olamayacağım, beni tamamlayan, beni güldüren bazen de kızdıran :) bana dünyanın en tatlı varlığını; oğlumu veren canım eşimin doğumgünü. İyi ki doğmuşsun ve iyi ki varsın ve iyi ki bizimlesin. Seni çok seviyorum.

 

Sabah mailime bir tarif geldi ve akşama denemeliyim mutlaka dedim. Ancak uygulama aşamasında aslına sadık kalmayarak birçok ekleme ve çıkarımlarda bulundum. Veee işte sonuç:)

 

Malzeme Listesi:

2 paket kremşanti

1 buçuk su bardağı soğuk süt

1 yemek kaşığı pudra şekeri

1 yemek kaşığı nescafe granül

1 buçuk paket kakaolu petibör bisküvi

doğranmış çikolata

yarım su bardağından biraz fazla kuru üzüm

yarım su bardağı doğranmış kuru kayısı

istenilen miktarda kırılmış fındık

Bir kase dolusu doğranmış çilek

 

Yapılışı:

Öncelikle 2 paket kremşanti süt, pudra şeri ve nescafe ile hazırlanıp bir müddet dolapta bekletilir. Bu arada bisküviler derin bir kapta irili ufaklı parçalanır. İçine diğer malzemeler katılır. Daha sonra kremanın içine hazırlanan karışım katılır ve bir kaşık yardımıyla iyice karıştırılır. Konulacak kap önce streç film ile kaplanır ve karışım dökülüp kaşığın tersiyle bastırılarak boşluk kalmaması sağlanır. Son olarak en az 3-4 saat buzlukta bekletilir. Afiyet olsun. Ben beğendim ve ikram ettiklerim de beğendiler, umarım siz de beğenirsiniz.

 

Pazartesi Sendromuna "Kahve"

Çocukluğumdan beri vazgeçemediğim bir tutkudur, kahve. Mis gibi kokusuyla hemen cezbeder beni, hele taze çekilmiş kahve kokusu... Sanırım bebek kokusundan sonra en güzel koku olsa gerek. Bu aralar burun tıkanıklığı ve öksürük nedeniyle bu güzel tadtan ve enfes kokusundan mahrumum.

    

 

Manisa'ya giderseniz Yenihan'a uğrayıp cilveli kahve içmeden asla dönmeyin. Bol köpüklü kahve ve üzerine çifte kavrulmuş badem ortaya müthiş bir lezzet çıkartıyor. Hem de o dayanılmaz sıcakta serinlemek için harika bir yer. Bol bol fotoğraf çekmeyi de ihmal etmemek gerek.

 

Cilveli kahve denmesinin nedeni; gelinlik kızlar kız isteme merasimlerinde yöreye özgü bu kahveyi yapıyorlarmış, üzerine de mutlaka çifte kavrulmuş badem koyarlarmış, yanına da kaşığını. Önce kaşıkla bademleri yiyor sonra közde pişmiş kahveyi yudumluyorsun. Daha ne olsun...