Dikiş dikmek oldum olası hoşuma gitmiştir. Küçüklüğümde hep annemin dikiş makinesinin başına geçer bir şeyler dikmeye çalışırdım ama bir iki dakika içinde annem başıma dikilir; "Makineyi bozacaksın, iğneyi kıracaksın, sonra dikmeyecek görürsün!!!" veryansınlar içinde beni makinenin başından zorla kaldırırdı. Daha sonraları öğrendim ki tüm bu veryansınları; bu dikiş işlerine olan aşırı merakım okumama engel olacağını düşündüğündenmiş. Arada sırada da olsa annemin görmediği zamanlarda kaçamaklar yapıp, makinenin başına geçtim; dikişimi diktim, kitabımı okudum. Aklıma koyduğum her işi yaptım.
İşte o zamanlardan bu zamana gelinceye kadar kaçamak dikişlerden sonraki ikinci gerçek dikişim. Bu da oğlum için oldu; ilki şu adreste.Nevresim için tarif etmeye gerek yok sanırım, acemi bile sayılamayacak ben bile yaptıysam siz hünerli bayanlar kim bilir ne muhteşem şeyler ortaya çıkarırsınız.
Ama şu var ki; ilik açma aparatı muhteşem bir şeymiş. Takıyorsun makineye ilik açma ayağını; sırasıyla 1-2-3-4 numaraya getiriyorsun dikiyorsun, işte bu kadar basit. Sonra şu üstteki resimde gördüğünüz alet yüzyılın buluşu bana göre :) Çok zevkliymiş bu iş.
Ayrıntıya dikkat eden hanımlar hemen görecekler küçük hatayı. Yorgan ağzını ayak ucu yerine baş tarafına yapmışım. Bu da nazar boncuğu olsun bu seferlik. Herkese iyi hafta sonları... Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder